“Ülkelerin Rekabet Gücü Kadınların Ekonomiye Katılımına Bağlı”

Haberin Tarihi : 27 Nisan 2016

Kadın Yönetici ve Kadın Çalışanlar Dayanışma Derneği (KAYÇAD) tarafından, T.C. Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı'nın (TİKA) himayesinde ve Vodafone'un ana sponsorluğunda düzenlenen "Türk Dünyası Kadın Yöneticileri ve Çalışanları Paneli"ne katılan Türkiye Vodafone Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Süel, "Ülkelerin gelecekte global rekabette var olabilmesi, ancak kadınların ekonomiye daha fazla katılımıyla mümkün olacak. Türkiye'nin bölgesel ve küresel güç olma yolunda belirlediği hedeflerin gerçekleşmesi, kadınların ekonomiye aktif katılımının artmasına bağlı" dedi.

Daha iyi bir gelecek için iletişim teknolojileriyle Türkiye'de herkese ilham vermeyi hedefleyen Vodafone, 2007 yılında kurduğu Türkiye Vodafone Vakfı çatısı altında kadınların güçlendirilmesine yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kadın Yönetici ve Kadın Çalışanlar Dayanışma Derneği (KAYÇAD) tarafından, T.C. Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı'nın (TİKA) himayesinde, Vodafone'un ana sponsorluğunda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun katılımıyla Ankara'da düzenlenen "Türk Dünyası Kadın Yöneticileri ve Çalışanları Paneli"nde Türkiye Vodafone Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Süel de bir konuşma yaptı.12 Türk devletinden 50 temsilcinin katıldığı panelde Süel, Türk dünyasında "kadın merkezli" sürdürülebilir bir ortaklığın kurulmasını hedefleyen bu önemli organizasyona destek vermekten mutluluk duyduklarını belirterek,toplumsal değişim ve dönüşüm için kadınların ekonomik ve sosyal hayata eşit katılması gerektiğine dikkat çekti. 

"Toplumların ilerlemesinde kadınlar temel aktör durumunda" 

Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların toplumların ilerlemesinde temel aktör durumunda olduklarını belirten Süel, şunları söyledi:

"Ülkelerin gelecekte global rekabette var olabilmesi, ancak kadınların ekonomiye daha fazla katılımıyla mümkün olacak. Türkiye'nin bölgesel ve küresel güç olma yolunda belirlediği hedeflerin gerçekleşmesi, kadınların ekonomiye aktif katılımının artmasına bağlı. Önümüzdeki 10 yılda tüm dünyada 1 milyar kadın, işgücüne katılma potansiyeli taşıyor. McKinsey tarafından hazırlanan raporda, cinsiyet eşitliği konusunda iyileşmenin mevcut hızıyla devam etmesinin global ekonomiyi 2025 yılına kadar 12 trilyon dolar büyüteceği öngörülüyor. Vodafone olarak, kadınların gücüne teknolojiyle güç katılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu doğrultuda, toplumun sürdürülebilir kalkınması için Vodafone'un en güçlü kası olan genişbant ve mobil teknolojilerinin imkânlarını seferber ederek sosyal yatırımlarımızı kurguluyoruz." 

"Vodafone Önce Kadın" ile 640 bine yakın kadına ulaştık"

Kadınların Dijital Dönüşüm'ün sunduğu imkânlardan yararlanarak ekonomik ve sosyal hayata eşit katılmalarına destek olmak amacıyla 3 yıl önce Vodafone Önce Kadın Programı'nı hayata geçirdiklerini hatırlatan Süel, şöyle devam etti:

"Vodafone Önce Kadın Programı ile Türkiye'de ilk kez kadına yönelik tüm ürün, servis, proje ve hizmetlerimizi tek çatı altında topladık. Bilgiye erişim, gelir ve iletişim fırsatları sunduğumuz bu programla, kadınların sadece iletişim ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomiye katılımlarını ve girişimcilik fırsatlarından faydalanmalarını da destekliyoruz. Vodafone Önce Kadın programı çatısı altında gerçekleştirdiğimiz projelerle bir yandan kadınları bilgilendiriyor, kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor, bir yandan da girişimci ruhlarını harekete geçirerek kendi işlerini kurmaları, kendi ayakları üzerinde durmaları, başkaları için istihdam yaratmaları ve ailelerine destek olmaları için onları güçlendiriyoruz. Türkiye'nin ilk sosyal iş modeli olan Vodafone Önce Kadın Programı ile bugüne kadar 640 bine yakın kadına ulaştık. Son olarak, "1 gün değil her gün Önce Kadın" temalı yeni iletişim çalışmamızla, cinsiyet eşitliği konusunu 365 gün iletişime taşıyarak, kadınlarımızın ekonomik ve sosyal hayata tam katılımı konusunda daha fazla kişiyi bilinçlendirmeyi hedefliyoruz."

"Şirketimizde 3 bin 321 çalışanımızın %41,2'si kadın"

"Çeşitlilik ve dahiliyet" politikaları doğrultusunda kadının işgücüne katılımını kurumsal kültürlerinin çok önemli bir yapıtaşı olarak gördüklerini söyleyen Süel, "Şirketimizin her seviyede kadın temsiline ilişkin somut, ölçümlenebilir ve takip edilebilir hedefleri bulunuyor. İşe alımlarda aynı pozisyon için aday olan, eşit yetkinlik ve nitelikteki aday havuzumuzda %50-%50 kadın-erkek eşitliği olmasını işe alım performans göstergesi olarak kabul ediyoruz. Kadın çalışan oranımızı sektör ortalamasının üzerinde tutmaya özen gösteriyoruz. Telekomünikasyon sektöründe kadın çalışan oranı %23,2 iken, şirketimizde 3 bin 321 çalışanımızın %41,2'si kadın. Üst düzey pozisyonlarda kadın oranımız %32,7. Küresel inovasyon şirketimiz OKSİJEN'de çalışan ekibimizin %30'u, bütün satış kanallarımızdaki 8 bin 562 çalışanımızın ise %44'ü kadın. Diğer yandan, Türkiye çapındaki bin 259 mağazamızın bin 53'ünde en az 1 kadın çalışan bulunuyor. Nisan 2017'ye kadar her mağazamızda en az 1 kadın olacak şekilde harekete geçtik. Tüm bu çalışmalarımızla, KAGİDER'in 'Fırsat Eşitliği Modeli' sertifikasına sahip ilk telekomünikasyon şirketiyiz" dedi.

Bültenin Devamını Oku

İlgili Görseller